Kitâbu’z-Zekât
Muhammed Doğan
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
اَلْحَمْدُِللّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ وَالصَّلَاةُ وَالسَّلَامُعَلٰى رَسُولِناَ مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِه۪ وَصَحْبِه۪ اَجْمَع۪ينَ
Cenâb-ı Hak,Tevbe Sûresi’nin 34. âyet-i kerîmesinde şöyle buyurmaktadır:
يَااَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اِنَّ كَث۪يرًا مِنَ اْلاَحْبَارِ وَالرُّهْبَانِلَيَأْكُلُونَ اَمْوَالَ النَّاسِ بِالْبَاطِلِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِاللّٰهِ وَالَّذ۪ينَ يَكْنِزُونَ الذَّهَبَ وَالْفِضَّةَ وَلَايُنْفِقُونَهَا ف۪ى سَب۪يلِ اللّٰهِ فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ اَل۪يمٍ
“Ey îmân edenler! Ahbâr ve ruhbânın çoğu [Resûl-i Ekrem (asm)’dan önce peygamberlerinin dîni olan İslâm’ı tahrîf edip muharref bir dîni kabûl edenler,Hazret-i Muhammed (asm) geldikten sonra da risâlet-i Muhammediyyeyi ve Kur’ân’ı tasdîk etmeyenler], gayr-ı meşrû‘ yol ile insânların mallarını yerler ve Elláh’ın yolundan insânları o mal ile men‘ ederler. Onlar altın ve gümüşü iddihár edip onu Elláh yolunda infâk etmezler. Belki, Elláh’ın yolunda ninsânları men‘ etmek için sarf ederler. Onları [o ahbâr ve ruhbânı],azâb-ı elîm ile müjdele!”
Dînde muhkem olan âyetlerin ve hadîslerin ma‘nâlarını te’vîlât-ı fâside ile te’vîl etmek, hevâ-i nefs ve bâtıl düşüncelere kapılıp âyât-ı Kur’âniyye ve ehâdîs-i Nebeviyyeyi değişik ma‘nâlarla yorumlamak küfürdür. Zekât ibádeti de muhkem bir ibádettir. Şer‘-ı şerîfin ta‘rîf, tesbît vetatbîk ettiği ma‘nânın dışında bir ma‘nâ ile te’vîl etmek küfürdür, dalâlettir. Lisân-ı şer‘íde, zekât; “ Belli bir mal ın,belli bir kısmını Elláhu Teálâ’nın belirlediği sınıflardan birine veyâ bir kaçına,Elláh rızásı için temlîk etmektir ” şeklinde ta‘rîf edilmiştir. Bu ma‘nânın dışındaki ma‘nâlar merdûd olduğundan, zekâtı Elláh tarafından tesbît edilen sınıfların dışında kalan yerlere vermek câiz değildir, harâmdır. Zekâtlarını, kitâb ve sünnetin tesbît ettiği yerlerin dışında kalan yerlere verenler,hem hukúkulláha, hem de hukúku’l-ibâda zulüm ve tecâvüz ettiklerinden, elbette dünyâ ve âhirette azâb-ı İlâhî’den ve mes’ûliyyet-i ma‘neviyyeden kurtulamazlar.
Zekâtın Târîhçesi Nedir?
Zekât Vermeyenlerin Hükmü Nedir?
Zekâtın Farz Olmasının Sebebi Nedir?
Zekatla Alakalı Sualler ve Cevaplar
Zekatın Verileceği Yerler
Zekatla Alakalı Fıkhi Mes’eleler
Kitâbu’z-Zekât
260,00 TL
Satın Al
Kitâbu’z-Zekât
Muhammed Doğan
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
اَلْحَمْدُِللّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ وَالصَّلَاةُ وَالسَّلَامُعَلٰى رَسُولِناَ مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِه۪ وَصَحْبِه۪ اَجْمَع۪ينَ
Cenâb-ı Hak,Tevbe Sûresi’nin 34. âyet-i kerîmesinde şöyle buyurmaktadır:
يَااَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اِنَّ كَث۪يرًا مِنَ اْلاَحْبَارِ وَالرُّهْبَانِلَيَأْكُلُونَ اَمْوَالَ النَّاسِ بِالْبَاطِلِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِاللّٰهِ وَالَّذ۪ينَ يَكْنِزُونَ الذَّهَبَ وَالْفِضَّةَ وَلَايُنْفِقُونَهَا ف۪ى سَب۪يلِ اللّٰهِ فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ اَل۪يمٍ
“Ey îmân edenler! Ahbâr ve ruhbânın çoğu [Resûl-i Ekrem (asm)’dan önce peygamberlerinin dîni olan İslâm’ı tahrîf edip muharref bir dîni kabûl edenler,Hazret-i Muhammed (asm) geldikten sonra da risâlet-i Muhammediyyeyi ve Kur’ân’ı tasdîk etmeyenler], gayr-ı meşrû‘ yol ile insânların mallarını yerler ve Elláh’ın yolundan insânları o mal ile men‘ ederler. Onlar altın ve gümüşü iddihár edip onu Elláh yolunda infâk etmezler. Belki, Elláh’ın yolunda ninsânları men‘ etmek için sarf ederler. Onları [o ahbâr ve ruhbânı],azâb-ı elîm ile müjdele!”
Dînde muhkem olan âyetlerin ve hadîslerin ma‘nâlarını te’vîlât-ı fâside ile te’vîl etmek, hevâ-i nefs ve bâtıl düşüncelere kapılıp âyât-ı Kur’âniyye ve ehâdîs-i Nebeviyyeyi değişik ma‘nâlarla yorumlamak küfürdür. Zekât ibádeti de muhkem bir ibádettir. Şer‘-ı şerîfin ta‘rîf, tesbît vetatbîk ettiği ma‘nânın dışında bir ma‘nâ ile te’vîl etmek küfürdür, dalâlettir. Lisân-ı şer‘íde, zekât; “ Belli bir mal ın,belli bir kısmını Elláhu Teálâ’nın belirlediği sınıflardan birine veyâ bir kaçına,Elláh rızásı için temlîk etmektir ” şeklinde ta‘rîf edilmiştir. Bu ma‘nânın dışındaki ma‘nâlar merdûd olduğundan, zekâtı Elláh tarafından tesbît edilen sınıfların dışında kalan yerlere vermek câiz değildir, harâmdır. Zekâtlarını, kitâb ve sünnetin tesbît ettiği yerlerin dışında kalan yerlere verenler,hem hukúkulláha, hem de hukúku’l-ibâda zulüm ve tecâvüz ettiklerinden, elbette dünyâ ve âhirette azâb-ı İlâhî’den ve mes’ûliyyet-i ma‘neviyyeden kurtulamazlar.
Zekâtın Târîhçesi Nedir?
Zekât Vermeyenlerin Hükmü Nedir?
Zekâtın Farz Olmasının Sebebi Nedir?
Zekatla Alakalı Sualler ve Cevaplar
Zekatın Verileceği Yerler
Zekatla Alakalı Fıkhi Mes’eleler