Kütüphanemiz

Sitemizde bulunan yayınları online ücretsiz okuyabilirsiniz.

İptal
Filtreler
Göre Sırala

HABER DETAY

Yirmi İkinci Söz'ün Şerhi geldi!

Yirmi İkinci Söz'ün Şerhi geldi!

Ellah'ın varlığını ve birliğini idrâk etmede, taklîdî ve tahkîkî olmak üzere iki tevhîd yolu bulunduğu anlatılan eserde, âsâr-ef'ál-esmâ ve sıfât silsilesi takip edilerek hakîkî tevhîde ulaşmanın mümkün olduğu kaydediliyor.

Üstâd Bediüzzaman Hazretlerinin, diğer bütün risalelerinde olduğu gibi, bu risalede de doğrudan doğruya Kur’ân-ı Azímüşşân’ı rehber ettiği, bu eserin ve diğer risâlelerin, onun karîha-i fikrinden çıkmadığı; belki Kur’ân’ın usûl ve üslûbundan, esrâr ve meánîsinden tereşşüh edip nebeán eden dersler olduğu vurgulanırken, kitabın Takdîm yazısında insanın bu dünyadaki asıl vazifesine de şöyle işaret ediliyor:

"Áciz, zaíf, fakír, nâkıs, kusûrlu, perîşân bir vaz‘ıyyette, şu meşhere, ordugâha ve meydân-ı imtihâna atılan insânın vazífe-i asliyyesi ve farîza-i hılkati, onu, şu meydâna gönderen Zât-ı Zülcelâl’i ve Ma‘bûd-u Bilhakk’ı bulmak ve tanımaktır. Bu da ancak hakíkí tevhídi, bulmakla mümkündür. Hakíkí tevhídi bulmak ise, ancak ve ancak Kur’ân-ı Mu‘cizü’l-Beyân ve Resûl-i Ekrem (asm)’ın nev-i beşere ta‘lîm ettikleri delîller ve hüccetleri, anlamak ve kavramak ve bilmekle mümkündür. İşte şu risâle, tevhíd-i hakíkí dersini veren ve bu husûstaki delîl ve hüccetleri, akıl ve kalbin önüne serdeden; hakkı taharrî eden insânı, iknâ edip doyuran; tevhíde dâir yazılan bir şâheserdir."

İmanın mertebeleri

Kitapta imanın mertebeleri ile ilgili olarak şöyle bir bölüm de yer alıyor:

“Îmânın merâtibi üçtür:

1. İlme’l-yakín, 2. Ayne’l-yakín, 3. Hakka’l-yakíndir.

Bunu şöyle bir misâl ile îzáh edebiliriz: Meselâ, bir yerden duman çıktığını gördüğümüzde, orada ateşin var olduğunu biliriz. Zîrâ duman, ateşin bulunduğu yerden çıkar. Dumanın ateşe delâleti, ilme’l-yakíndir. Biz, ateşi görmediğimiz hâlde onun varlığını çıkan duman sâyesinde anlıyoruz. Görmediğimiz ateşin delîli, dumandır. Gittik baktık ki; gerçekten orada bir ateş yanıyor, gözümüzle gördük. Bu da ayne’l-yakíndir. Acabâ bu yanan kırmızı şey, ateş midir, değil midir? Yakıcı mıdır, değil midir? Bunu anlamak için, parmağımızı yaklaştırıp yakıcı olduğunu hissedersek, bu da hakka’l-yakíndir.

Aynen bu misâl gibi; masnûáta bakıp Cenâb-ı Hakk’ın vücûb-i vücûd ve tevhídinin delîllerini aklen anlamak îmânın birinci mertebesi olan ilme’l-yakíndir. Ya‘nî esere bakıp Müessir-i hakíkíyi bulmaktır. Müessiri bulduktan sonra, esmâ ve sıfat-ı İlâhiyyeyi kalb şuhûdu ile seyretmek, îmânın ikinci mertebesi olan ayne’l-yakíndir. Kalb şuhûdu ile esmâ ve sıfât-ı İlâhîyi müşâhede ettikten sonra,  Zât-ı Akdes-i İlâhiyyeye intikal etmek, tecelliyyat-ı zâtiyyeye, tecelliyyât-ı ehadiyyete mazhar olmak ise, îmânın üçüncü mertebesi olan hakka’l-yakíndir.

Hulâsa: Kâinâta bakıp âsâr üzerinde tefekkür ile Müessir-i Hakíkí olan Elláhu Teâlâ’nın varlığını ve birliğini aklen anlamak; îmânın ilme’l-yakín mertebesidir. Âsâr üzerinde tecellî eden esmâ ve sıfât-ı İlâhiyyeyi kalben keşfetmek, o esmâ ve sıfât ile Elláhu Teálâ’yı tanımak, îmânın   ayne’l-yakín mertebesidir. Esmâ ve sıfâtın arkasında tecelliyyât-ı zâtiyeyi tam hissedip anlamak da îmânın hakka’l-yakín mertebesidir.

Bunları dil ile söylemek kolay; ancak tatbîki gáyet zordur. Záhiren basît, fakat en çetin bir mes’eledir. Bu konuda ne kadar mesâfe kat’ ettik? Herkes bu suâli kendisine mutlaka sormalıdır. En azından Risâle-i Nûr vasıtasıyla îmânın ilme’l-yakín mertebesini elde etmeye çalışmalıyız. Zîrâ Risâle-i Nûr’un ilme’l-yakín súretinde verdiği ders, ayne’l-yakín, belki hakka’l-yakín derecesindedir.” 09.07.2019

Kütüphanemiz

Sitemizde bulunan yayınları online ücretsiz okuyabilirsiniz.

KİTAP DUYURULARI

Beklenen kitap Besmele çıktı!

Beklenen kitap Besmele çıktı!

Birinci Söz'ün şerh ve izahı Besmele nasıl bir hazinedir?Bütün Kur'an'ı nasıl içinde tutar?

Rumuzul Kuran Arapça çıktı

Rumuzul Kuran Arapça çıktı

Risâlet-i Muhammediyye (asm) niçin umûmîdir?Resûl-iEkrem’le birlikte ümmetin üzerinden hangi ağırlık ...

Camiye, kurs binasına zekât mı?

Camiye, kurs binasına zekât mı?

Bediüzzaman Said Nursî hazretlerinin, yüz yılı aşkın bir zaman önce “Münâzarât” isimli eserinde, öne ...

;