MAKALE DETAY
Bakí‘ Kabristanına defnedilen ilk sahabîler
Medine’de İslâmın nûru sür’atle yayılmaktaydı. İlk Akabe biatından bir sene sonra, bu defa 73’ü erkek, ikisi kadın 75 kişilik bir heyet Resûlullah (asm) Efendimizle görüşüp sohbet etmişlerdi. Resûlullah (asm) onların içerisinden on iki kişi seçti. Bu on iki kişinin temsilcisi de Hz. Es’ad bin Zürâre (ra) idi. Bu sahabîler diğer Medinelilere, Resûlullah’a (asm) yapacakları bîatın ehemmiyetini anlatıyorlardı.
Peygamber Efendimizi (asm) koruyacaklarına, İslâm dâvasına canla başla sahip çıkacaklarına dair söz veren ve Peygamberimize (asm) bîat eden Medineli Müslümanlar geri döndüklerinde, Medine ahâlisine İslâmiyeti tebliğ etmeye başladılar. Es’ad bin Zürare (ra) de Medineli Müslümanlara hem vakit namazlarını, hem de Cuma namazını kıldırıyordu.
Hz. Es’ad (asm), Peygamberimizin (asm) hicretinden kısa bir müddet sonra rahatsızlandı. Peygamberimiz de bu sahabîsini ziyarete gitti, onun için duâ etti. Es’ad (ra) hastalıktan kurtulamayarak vefat etti. Cenazesini bizzat Peygamber Efendimiz yıkadı, namazını kıldırdı. Hz. Es’ad bin Zürâre (ra) Bakí’ kabristanına defnedildi. Böylece Ensardan bu kabristana defnedilen ilk sahabî oldu.
Osman bin Maz’un (ra) İslâmiyeti ilk kabul edenlerdendi. Müşriklerin dayanılması çok zor işkencelerine ve hakáretlerine maruz kalmış, Peygamberimizin (asm) tavsiyesi üzerine Habeşistan’a hicret etmiş, Kureyşlilerin İslâm’a girdikleri şeklinde yanlış haber üzerine Mekke’ye dönünce eskisinden de beter işkencelere uğramıştı. İşkenceler dayanılmaz hal alınca bir grup Müslümanla birlikte Medine’ye hicret etti. Böylece, bütün malını, servetini, memleketini geride bırakarak Allah rızası için ikinci defa hicret edenlerden olmuştu.
Son derece hayalı, takva sahibi biri olan Osman bin Maz’un (ra), Hicretin ikinci senesinde vefat etti. Cenazesiyle bizzat Peygamber Efendimiz (asm) meşgul oldu. Muhacirlerden Bakí’ Mezarlığına defnedilen ilk sahabî Osman bin Maz’un’dur. Defni esnasında Peygamberimizin (asm) şu hitabına mazhar olmuştur:
“Ne mutlu sana, dünyalık olarak hiçbir şey bırakmadan gittin. Osman bin Maz’un bizim en güzel, en iyi selefimizdir.”